1. BÖLÜM
Kara Eşref ve Sarı Eşref, aynı mahallede aynı gün doğmuş iki çocukluk arkadaşıdır. Ebeleri bile doğum anında iki ev arasında koşturmaktan helak olmuştur. Doğdukları an babaları, ikisine de dedelerinin adı olan Eşref'i koyar. Eşrefler, çalışmak için uzaklara giden babalarını çocukları boyunca göremezler.
İlkokulda biri sarı diğeri kara kafasıyla aynı sırada yan yana otururken, öğretmenleri birine sarı diğerine kara demeye karar verir. Lakapları, hep saygıyla andıkları ilkokul öğretmenlerinden hatıra kalır.
İlkokulda bir yandan ayakkabıyı boyacılığı yaparlar. Bir gün yan yana iki delikanlının ayakkabılarını boyarlarken, müşteriler birbirine girer. Ortalık curcunaya döner. Kavgada iki ufaklık Eşref heba olacakken, mahallelerinin içlerini titreten kabadayısı Alemdar Ağa yetişir, kavga diner, ikisini birden enselerinden kaldırır.
Alemdar Ağa Eşrefleri yere bıraktığında, sahne kahvede açılmıştır. İkisi de artık Alemdar Ağa'nın himayesindedir. Ona kahve götürmek için birbirleriyle yarışırlar. Biraz palazlandıklarında, birbirlerinin kız kardeşlerine vurulurlar, uzaktan uzaktan bacılarını keserler. Alemdar Ağa'nın da terziliğini yapan olan mahalle terzisi bilge kişi Yadigar da hep başlarındadır.
Biri davul biri kemençe eşliğinde askere yollanırlar. Askerden döndüklerinde yine kabadayılık raconunu öğrendikleri Alemdar Ağa'nın yanındadırlar.
Bu arada Alemdar Ağa, saldırı anında son nefesini verirken, "Kahvenizi, mahallenizi bu çapulculara yedirtmeyin. Son nefesinize kadar oraya sahip çıkacağınıza bana söz verin" diye yemin ettirir.
Eşrefler arasındaki didişme hapiste de devam eder. Onlar hapiste iken bacılarına, yamakları olan Hayati ve Sebati sahip çıkar. Hem bacıları hem de yamakları himayesinde tutan kişi ise terzi Yadigar'dır.
İki Eşref'in birbirlerinin bacıları ile yaşadıkları gizli aşk mahpusta iyice alevlenir. Gizli gizli mektuplaşmalarla sürer gider. Bacıların en büyük hayali, tahliye gününün hemen ardından Eşrefleri ile evlenebilmek, aradaki husumeti de bitirmektir.
Eşreflerin hapishanede geçirdikleri sure boyunca aralarında artan gerilim dişarıya da sirayet etmiştir. Eşrefler tahliyelerine yakın yamaklarına talimatı verirler: Kahve bir duvarla ikiye bölünecek, bir yanı Kara'nın, bir yanı Sarı'nın olacak!
Eşrefler 4 yılı hapishanede geçirdikten sonra tahliye olurlar.
Tahliye olduktan sonra ortak düşmanları gene karşılarındadır: Mahalleye yapılacak olan Marina Projesi…
Eşrefler çıkar çıkmaz bir yanda günlük hadiselerde birbirleri ile didişmeye, bir yandan da ortak düşmanlarına karşı birlik olmaya, ama burada da mücadele yöntemleri konusunda gene didişmeye devam ederler.
Bu arada sevdalılarına da kavuşamamışlar, ikisi de birbirlerine bacısını vermemiş, bacılar da muratlarına erememiştir.
Tur***'ın temsil ettiği kötü adamlar da sürekli kahve ile sorunlar çıkararak iş başındadırlar. Son çareleri, iki Eşref'I daha da birbirlerine düşürmek, güçsüz kılmak ve mahalleyi içten fethetmek için görevlendirdikleri Truvalı Feraye'dir.
Feraye, lokanta açmak için mahalleye taşınan, çok güzel, çekici ve cazibeli bir kadındır. Eşreflerin bir türlü saadete eremeyen bacıları ve Yadigar'ın çırağı ile ilişki kurar. Bu 3 karakteri de etkiler. Mahalleye şehir hayatını, lüksü, kapitalizmin temsil ettiği her tür değeri bir nakış işler gibi düğüm düğüm taşıyacaktır.
Asıl görevi ise iki Eşref'e de ayrı ayrı boncuk dağıtmak, iki can dostu ve can düşmanı arasındaki rekabeti iyice kızıştırmaktır.
Ana hikaye sürerken, Eşreflerin temsil ettiği geleneksel değerlerle günümüz değerlerinin çatışmasını görürüz. Eşrefler bu nedenle zaman zaman mahallenin bazı unsurları, özellikle gençler ile de karşı karşıya gelebilir. Hatta birbirlerinin bacısı olan sevgilileri ile bile… Çünkü kızlara gore durumun özeti şudur:
"Paramız var paramız yok, aşkımız var kavuşmamız yok, hayatımız var ama her gün ölüyoruz. Satalım kahveyi, evlenelim, uzaklara gidelim…"
Özellikle Feraye ile birlikte mahalleye modern hayatın sızışını izleriz. Hamam yerine jakuzi konuşulur, lavanta kolonyasının yerini parfüm alır. Yadigar Usta'nın dikişi bir başkadır ama Feraye'nin hediye ettiği marka bir gömlek de hiç de kötü değildir… Rakı ata içkisidir ama Feraye'nin evinde içilen bir kadeh viski de baldan tatlıdır. Bu kadınla birlikte karşı durdukları her şey hayatlarına tatlı tatlı sızıverir.