Sayfalar yetmez gençlik hikayelerini anlatmaya”
Kimseye kabul ettiremezsin düşündüklerini. Söylediklerin ise sadece hezeyandır. Tutkuların geçici. Sevgin, kendi ilk aşklarını hatırlamaları için bir vesile sadece…
Her sabah bir umutla uyanırsın işte, alnındaki sivilce geçmiş mi diye.
Sivilceler, hayaller,birini sevmen-onun seni sevmemesi; mutluluklar, sevinçler, ailenin seni anlamaması, dersler, disiplin, velinin okula çağırılması, devamsızlık, kimsenin seni anlamadığını anlaman..
Deniz, Aslı, Efe ve Mine… Dördü de lise son sınıf öğrencisi… Seninkinden hiçbir farkı yok onların hayatının da… Benimkinden, bizimkinden farklı değil… Sezen Aksu dinliyorlar, “Sen Ağlama” dinlerken ağlıyorlar. Sevgililerinden mektuplar biriktirmiyorlar defterlerinin arasında belki… Ama posta kutuları dolu romantik e-maillerle… Birbirlerine kalpleri kadar temiz sayfalarda ayıramıyorlar artık hatıra defterlerinde… Ama en sevdikleri arkadaşlarını asla engellemiyorlar Msn’de.
Dört iyi arkadaş… Ve onların var olma çabası… Kendine güvenen bakışlarla kocaman gülümseyen küçük çocuklar büyüyor… Ve sizi de büyüme hikayelerine ortak olmaya çağırıyor.