maviş forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

maviş forum

maviyi seven forum maviş foruma hoşgeldiniz.
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ahmet Erhan

Aşağa gitmek 
2 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki
YazarMesaj
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:47 pm

AĞAÇ

Bu şiire girmek için
yıllarca bekledi
şu yaşlı ağaç.
Kimse onu anlamadı.
Yanından geçen
birini görünce
usulca kımıldanmasını bile
bir şeylere
yormadı...
Yolun kıyısında duran
yapraksız,tozlu ağaç
işte bir şiire girdin.
Artık yalnızca
bir ağaç
değilsin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:47 pm

SESİM BOĞUK ÇIKIYORSA DA

Sesim boğuk çıkıyorsa da
Aldırma
Nice dağlar kırdı onu
Nice denizler
Savurdu
Sesim boğuk çıkıyorsa da
Aldırma
Artık bir şeyler yapmanın
Zamanı geldi
Bazı şeyleri kırıp dökmenin
Bir kentin sokaklarını
Yeniden keşfetmenin
Özlemleri, çocukluk günlerini
Bir yağmur altında bırakmanın
Zamanı geldi
Sesim boğuk çıkıyorsa da
Aldırma
Nice anılar yordu onu
Nice özlemler böldü
Sesim boğuk çıkıyorsa da
Aldırma

duyuyorsun ya...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:47 pm

DENİZ KIZI İÇİN ŞİİRLER

Seni, gülüşü gül olup da açan kız
Uzandığım her kapıdan yüzümü saran esinti
Seni, yürüyüşü yağmur, kokusu nergis
Seni turuncu düş, seni deniz mavisi...
Eksik kalmış tek sözcüğü uzun bir şiirin
Bir dalın açmamış o son tomurcuğu
Yüreğime selamsız sabahsız girdiğin
Belli, geçerek o dikensiz yolu

Seni, yaz günleri topraktan tüten buğu
O bir anlık, bir solukluk yağmurlardan sonra
Seni, sevincin yangını, acının külü
Gittin artık, bu şiirler kaldı bana

Gittin artık, ardında mavi bir tütsü
Saçarak, geniş ufuklarından sonsuzluğun
Ey kara sevdalarımın göçmen kuşu
Diyemem istesem de, seni unuttum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:47 pm

AKŞAM GÜNEŞİ

Hayatım temsili bir yenilgi gösterisidir
Okulu seven çocuklara bıkkınlık getiren
Yağmurda yalnız kalır, seyircisi yoktur
Onun için yaşamak alelade bir lükstür

Rüzgara karşı kalem oynatır hayatım
Damla damla buyur beyninde bir gül
Bir şiirdir ve hiç de kötü değildir
Dizeleri birbirine iteleyerek geçer

Sararmış bir devrimci fotoğrafıdır hayatım
Genelevi bulamayan yeniyetmeye benzer
Yalnızlığı yalnızlıktır ve çok sıradandır
Her hafta sonu annesini görmeye gider

Kartpostal görüntüleri ile intihar eder
Donar kalır bir aynada eli yüzü çıplak
Altıncı filo gibi bir şeydir, isyanlar bastırır
Yasaktır elini koynuna sokmak yasaktır

Sonuçta bir hayattır, naftalinler kullanır
Parası çıkmazsa gider sakal bıyık bırakır
Sevgilisi yoktur ve artık sevgiside yoktur
Radyoda söylenmeyen bir ölüm sessizce kepenklerini kapatır...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:48 pm

BUZ ÜSTÜNDE YAZILAN ŞİİR

Buz üstüne yazmak isterdim
Bütün bu şiirleri
Üç beş gün öyle kalır
Sonra eriyip giderdi

Kaybolursa da ne çıkar
Yazılmış o kadar şiir ?
Onca acı, tedirginlik
Bir avuç su oluverir

Buz üstüne yazmak isterdim
Bütün bu şiirleri
Ya da denizin yaladığı
Bir kıyıya bırakmak...

Boğulup gitsin sesim
Uçsuz bucaksız bir koroda
Duyulmayacaksa silah sesleri
Girdiğimiz her sokakta

Çektiğimiz bunca acıyı
Varsın hiç bilmesin çocuklar
Barışa, kardeşliğe dair
Yarın nice şiir yazarlar

Buz üstüne yazmak isterdim
Bütün bu şiirleri
Ve sonra çekip gitmek
Dalgın bir cırcır böceği gibi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:48 pm

KOVULDUĞUM BÜTÜN KAPILARA

Kovulduğum bütün kapılara geri dönüyorum
Yurdum için, alnımda yaralarla
Ellerinde taşlarla herkes beni
Benimse aklım yitip giden dostlarda

Onca insan niye öldü - sormuyorum artık
Ölüm bile kılık değiştirmişken şimdi
Hala yaşıyor olmanın şaşkınlığı var üstümde
Sanki her doğan gün bir bağış gibi

Geçtim herkesin geçtiği yollardan
Ne yerineceğim bir şey var, ne övüncüm
Öyle yalın çıksın istiyorum ki sözcükler ağzımdan
Acısı acı olarak adlandırılsın bu ömrün

Kardeşler, size yine şiirler getirdim
Unuttuğumuz kimi duygulara ilişkin
Kırık dökük bir takım anımsamalar...
Hiç değilse şunu düşünün, nasıl geldi bu adam,
bu günlere kadar?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:48 pm

YAĞMUR, AĞIT YAK ARKAMDAN

Yağmur, ağıt yak ardımdan
Karanlık sokaklar boyunca
Ben yurdumun özoğluyum
Kimseler yanmıyor bana

Yaprak yaprak içimde yalnızlık
Onun dalları dünyadır
Kendi göğümde bu sürgünlük
Bedenimdir ona tek sınır

Kimsenin bir şey söyleyeceği yok
Ben susarsam, konuşmazsam
Acı bile sustu artık
Yağmur, ağıt yak ardımdan...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:48 pm

ZAMANI OY, SESİNİ SAKLA

Zamanı oy, sesini sakla... unutulmasın
Tarih düşür her yazdığının altına
Aynaya bak, yüzünü göm... unutulmasın
Bir gün küllerin savrulur nasılsa

Bence sen, bir günlük tutmalısın
Solgun güller kurutarak yapraklarında
Yağmurda yürü, izini koru... unutulmasın
Toprağı eşeleyen çocukların avuçlarında

Şimdi kentlerin yalın-kılıç yalnızlığındasın
Geçtiğin kırmızı, durduğun yeşil... unutulmasın
Dimdik önündesin bir fotoğraf karesinin
O fotoğrafta hiç sarı kullanılmasın

İyi çocuk ol, acınla büyü... unutulmasın...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:48 pm

GÖÇEBE YÜREK

Göçebe yürek
Kampana çaldı
Pılını pırtını toparlayacak sanki ne vardı
Bir kör bir topal
Ömrün
Kısalıp uzayan iki çizgi arasında
Gelir gider
Ölümü yalnız bırakacak kadar
Durul artık
Oturmayı öğren İnternet’te bir sayfa aç kendine
Kurul artık
Danimarkalı akranınla hasbihal et

Göçebe yürek
Bağdaş kur
Otur artık...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:48 pm

SIKINTI

Yağmur eritti elimi, yüzümü
Bu dünyada bir yürek kaldım
Acılar burdu düşlerimi
Kanıksanır oldu ölüm denen şey
Şaşırdım, ürktüm, ağladım.

Bu iş de burada biter
Yarın bir bilet almalıyım
Nerede olursa olsun diyerek
Geceyarısı kayıp giden trenler
Uykularımda koca bir engerek
Kendimi ölümün olmadığı
Bir dünyada bulmalıyım
Yorgunluğumu, tedirginliğimi
Boynumdan bir kement gibi çıkarmalıyım.

Yağmur eritti elimi, yüzümü
Bu dünyada bir yürek kaldım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:49 pm

OTOBİYOGRAFİ

Sana artık Ahmet Erhan diyorlar
Yalnızlık, ölümün üvey kardeşi
Eve hep geç saatlerde gelen babaların
ayak izlerinden yükselen buğu
Bir toprağın, dalına dokunamadığı yerde büyüyen boşluk
Ayışığında kaldırımları süpüren bir kadının
ikide bir durup, burnunu önlüğünün koluna silmesi
Gibi boğuk, gibi çıldırtıcı, gibi silik

Sana artık Ahmet Erhan diyorlar
Nereye gideceğini yitirmiş
yol, uçurum, dağ, bayır, çöl
Bir kuşun kanadından çıkan kav
Bir kibritin ömrünün, bir tek sigarayla sınırlı olması
- Alkol, kendileri seni seviyor
Her el titremesinin bir fotoğrafını çekmeli
yanık masa örtülerinin, kırık bardakların
Günışığında herşeyin, herşeyin görünmesi
Gibi iğrenç, gibi gerçek, gibi anlamsız

Sana artık Ahmet Erhan diyorlar
Tökezlemiş söz, suskun türkü, rendelenmiş umut kırıntısı
Şiir... alkolik bir babadan artakalmış sarışın güz boğuntusu
Çıkılmaz buradan artık diyor bir ses,
hiç değilse kapıları iyice örtün
Soğuk, yalnızlığa özenip girmesin içeri
Gibi sinsi, gibi alaycı, gibi bungun

Sana artık Ahmet Erhan diyorlar
Kötümserlik, kusmukların çiçek kalıplarına dökülmüş hali
Herşeyin göreceli olduğu bir dünyada iş mi bu şimdi
Değişimlerin bir türlü dönüşüme varamadığı yerlerde
Aklımı teğelliyor bir çocuk durup dururken
Gibi çılgınlığa, gibi serseriliğe, gibi ölüme

Sana artık Ahmet Erhan diyorlar
Parmak damgasının mülkiyete yettiği bir çağda
Yüreğini kağıtlara basmanın bedeli
Damarlara dolan toprak kokusunun hep ölümü çağrıştırdığı
Yaşamın, konuşulan en eski lehçesi
Gibi okunmayan, gibi tozlu, gibi gülünç

Sana artık Ahmet Erhan diyorlar
Diklendikçe, kendi rüzgarından başı dönen gurur
Yürüdükçe, yollardan pencerelere yükselen buhur
Çok şey görmüş geçirmişsin biliyorlar
Gibi ölüm, gibi aşk, gibi şiir

Sana artık Ahmet Erhan diyorlar
Akdeniz 1958.1.72, 60 kg.,
evli, karısı hamile, iki paket sigara.
sabah dokuz akşam yedi. - sahi ne vardı başka?
Evet, diyorlar ve ekliyorlar:
Önüne geleni öpme isteğiyle dolu bir insancıllık
Sonunda götürse götürse, çiçek götürür kendi mezarına
Gibi deli, gibi meczup, gibi seyda

Ve keçe uçlu bir kalemle yazıyorlar:
Doğacak çocuğuna ad düşünen nihilizm
Sabahın alacakaranlığında, bir uçurum önünde
bekleyen dirim
Sana artık Ahmet Erhan diyorlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:49 pm

YURDUM GİBİ YARALIYIM

Yurdum gibi yaralıyım
Ne eksik, ne fazla
Derin bir uçurumum
Bütün haritalarda

Geceleri çığlıklar
Giriyor düşlerime
Dirlik nedir bilmedim
Yalan yanlış tarihimde

Yurdum gibi yaralıyım
Dünyaya karşı ben
Yıllar değil yıllar, umudumdur
Sessizce küllenen...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:49 pm

BİR RESİM OLARAK

Önceden bir tutam hüzündüm-işte nasıl bilirsen
Ayaklarımı savurur da sonra toplardım sokaklardan evlere
Akşam olurdu;eşiklerde durur boyası dökük kapıları aralardım
Aklımda binlerce kitap adı ve binlerce şiirle.

Eski püskü bir resim olarak kimliğimde taşıyorum
şimdi çocukluğu
Ceplerimde papatyaları unutmaktan sanık ellerim
Bir ırmağın kaynağında dinelip,denize kavuşmayı
düşlüyorum gün boyu
Kulaklarımda uğultusu motor seslerinin.

Göğün saçlarımla dalaştığını bilmesem ,buna bir ad verirdim
Sofrada beni bekleyenlere ağaçları gösterirdim ya da
Çiçekli masa örtüsüne aldanarak dönüverirdim
o kırlara
Vitrinlere cepleriyle bakan insanları görmesem,buna
bir ad verirdim
Aklım her gün sorularla sorularla uğunmasa
Belki de dünyayı bir anahtar deliğinden gözlemekle
yetinecektim

Önceden bir tutam hüzündüm-işte nasıl bilirsen
Ayaklarımı savurur da sonra toplardım sokaklardan evlere
Akşam olurdu;eşiklerde durur boyası dökük kapıları aralardım
Aklımda binlerce kitap adı ve binlerce şiirle...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:49 pm

BENİMLE BÜYÜYENLER İÇİN

Yağmurlar da diner moruk
Gökyüzüne bakmayıveririz bir gün
Zaten üç damla suyun bir avuç toprakla çarpımından
doğdum ben
Bunun için çamura kestim son günlerde
Sen hiç Bob Dylan dinledin mi
Hiç dün gece dinledin mi
Şarabı rakıyla karıştırıp
Saatler moruk saatler... ne olmuş saatlere
kurmayıveririz bir gün
Ben parmak hesabıyla bir ömür yaşadım
Yükseklik korkusundan başım hiç dik durmadı
İğreniyorum kendimden bile bazan
Dünyadan her zaman

Kaldırıp yakamı inerim gecenin ayıp yerlerine
Eve geç gelen adamların hüznüyle
Biz ne kötü yaşadık be moruk
Bir kuş kanatlarını dürünce rüzgarsız kalmak gibi
O kadar yalnız, o kadar umutsuzduk
-Geçmiş zaman kipi gitmedi burda ama neyse

Moruk diyorum artık benimle büyüyenlere...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:49 pm

ŞAİR, DÜNYA SANA KÜSMÜŞ DİYORLAR

Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Sen barışamazken kendinle bile
Her varlık beyninin bir uzantısı olsa, neye yarar
Çığrından çıkmış bu evrende?

Doğanın bir anlık dalgınlığından doğdun
Suyun, toprağın yalnızlığından
Hep kendi içinde yürür durursun
Tanrıların gücenik kalması bundan

Kumdan kaleler yapıp, bozmakta üstüne yoktur
Beş duyunu yüzle çarptığın görülmüştür
Şimdilik yirmidört bilinmeyenli bir denklem
yaşamın
Bir gün elbet aylara, günlere de bölünür

Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Enlemleri, boylamları birbirine karıştırdığın için
Bizimle uzlaşmadı, diye bağırıyor dini bütün olanlar
Sonun kötüye varacak, bildiririm...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:50 pm

BİR SORU

Bir kekik kokusu tüter sabahın seherinde
Denizde bir balık kayar, bir yıldız solar gökte
Ve sabah türkü gibi yayılır
Salyangozların izleri uzar toprakta
Otların arasında gider kaybolur
Bir salyangoz kadar olamadım, der şair
Ayak izlerimi tutmayan topraklarda yürüdüm
Unutmasını bilen kadınları sevdim
Trenle geceyarısı geçilen kentleri..
Şimdi bir soru işareti gibi kaldım şu dünyada.
Dokunup yaprakların üstüne düşmüş çiylere
Uzanıp gölgesine bir portakal ağacının
Kulak vererek cırcırböceklerinin sesine
Bu şiiri uyku haliyle yazdım
Akdeniz bir çaydanlık gibi fokurduyordu az ötede
Biraz sonra kalkıp yüzümü yıkarım artık
Sonra bir kitap okurum, ya da çicekleri sularım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:50 pm

GÖÇMEN ÇİÇEK

Aykırı bir uçurumum yolunun üzerinde
Elini uzatacağın dalları yamacında saklayan
Birdenbire patlayan
Bir çığlığım sessizliğinde
Ele-güne karşı seni utandıran.

Yaz günü palto giyerim
Ceplerim dolu dolu şiir
Gören beni deli sanır
Adım kaçığa çıkar
keşke kaçsam
Keşke kaçabilsem şu dünyadan.

Aykırı bir şiirim kitabının arasında
Kargacık burgacık bir yazıyla yazılmış
Sondan okumaya başla
Nokta koy her dizenin önüne
Anlamaya çalış..

Bedeninin bir noktasından dalıp
Yüreğini bulabilirim
Geceyse, başlar yastığa düşerse
Ve yorgunsa yüzün
Yıldızları soluğumla bir bir ateşleyip
Kandiller gibi başucuna koyabilirim..
Ey bütün tufanların ardında
Bulduğum dinginlik!
Göçmen çiçeği dünyanın
Kökleri ardısıra sürükleyen çılgınlık!
Madem ki yaşam bu
Madem ki taşın taş olmaktan öte
bir umarı yok
Bir türkü söyle kadınım
Yürüsün dünyaya mutluluk...

Yağıyor incecik bir yağmur dışarda
Yüzün çamurlar üstünde tüten buhur
Islak toprak kokusu
Doluyor odama
Sıkılıyorum
Kitapların üstüme yıkılacağından
Korkuyorum şimdi
Yel esiyor
Söküyor duvardaki bir resmi
Yerine senin yüzünü koyuyor.

Yüzün şimdi karşımda
Yüzün akşam karanlığında
Toprağın üstüne bırakılmış
Bir demet çiçek gibi parlıyor..

O zaman açıyorum
Bütün perdeleri
O zaman yakıyorum
Bütün ışıkları
Camları darmadağın ediyorum
Yüzünü avuçlarıma alıyorum
Alnını öpüyorum
Dünyayı öper gibi...

Sana uzanamadığım gün
Ellerim yok sanıyorum
Senin bakışlarını yakalayamadığım gün
Gözlerim yok..
O zaman bir yumruk
bütün gücüyle vuruyor
Eski bir piyanonun tuşlarına
Binlerce martı
Kayalıklara çarparak ölüyor
Ayışığı tutkal gibi
Yapışıyor pencereme
Açamıyorum perdeleri
Şiir yok artık
Türkü dindi..

Meyvelerini taşıyamayan
Ağaçlar gibiyim
Sularını taşıran ırmaklar gibi..
Bu kadar mutluluk çok bana
Onu günlere
Onu aylara bölmeliyim
Ve bir tek gülüşünü senin
Kutlamalıyım yıllarca...

Sana yüreğimde bir sürgün yeri
Göçüp konacak
Bir toprak yaratsam
Kadınım, sarışınlığının bittiği anı
Gizli bir esmerliğe eklesem..
göçmen çiçek
Her yerin yabancısı
Yolların, yolların ötesinde
bize bir tek
Yarınlar kaldı
Göğün tükenip, denizin
Başladığı yerde..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:50 pm

UÇURUMLAR

Yatıya kaldı ömrüm olmadık acılarda
Yorgan döşek
Anladım ki şu dünyada
Damarlarındaki kana daha ziyade şeyler de eklemek gerek

Kalbim uyuzgezer sanrılarda
Boğuntulu camlarda tütsülenir durur
Nedir nedendir çok mu kötüdür
Arasıra tökezlemek ve diklenmek pahasına

Ancak uçurumlar elverir bana..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:50 pm

YOLCU

Akdeniz kazan,
yüreğim kepçe
dönüp, dolaşıp durdum
turuncu sokaklar
boyunca.
Elimde bir mavi
çiçek kaldı.
Ben soldum,
o solmadı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:50 pm

AKŞAM

Nereye gitsem,
Hangi boylama sığınsam
Bir kentin kenar mahalleleri gözlerin
Ne kadar bulvarlara yerleştirsem de anılarımı..

Sensin, kendinden öte bir şeysin.
Bence biraz daha uzatmalısın saçlarını,
Bir yaprak fırtınasında usulca rakı içeyim.

Anladım,
Adı niye akşamsefası bu çiçeğin...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:51 pm

KÜL ALTINDAKİ KOR

Gökteki bulutlar yüreğime yağıyor
Bende iki dünya çarpışıyor artık
Biri umutlu, devingen, gözüpekçe yaşıyor
Öbürü masallarda sarhoş ve ezik.

Toprağı avuçlarımda eliyorum usulca
Bir kum saati gibi akıyor ömrüm
Tükenecek bir gün o kumlar da, ey doğa
Tekrar doldurmak için kalacak mı

Güneş, daldan dala sıçrayarak yürüyor
Bir neden var mı mutlu olmamam için?
Daha ne kadar yaşadım ki şunun şurasında
Adını biliyor muyum bütün çiçeklerin?

Konuşturmayın beni, dilim sürçüyor
Alışkın değilim söz etmeye sevinçten, mutluluktan
Gideyim artık, kül atında kor gibi
Dursun onlar, dönüp üflerim bazen...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:51 pm

AĞIT

Çiçekçi bana bir gül ver
sevgilime değil bir ölü için
Çiçekçi bana bir gül ver
İçine gözyaşlarımı sığdırabileyim.

Yakasına böyle bir gül takmıştı
O gün bir görseydin sen onu
Çİçekçi bana bir gül ver
Sanki o güldendi bütün mutluluğu

Sen de : - Bir arkadaşın öldü
Ben diyeyim : - Kardeşim !
Çiçekçi bana bir gül ver
Götürüp tabutuna iliştireyim.

Kaldırımlarda kömür tozları
Bacalarda koyu bir duman var
Kara bir gökyüzü tek özelliği bu kentin
Çiçekçi bana bir gül ver

Kapalı perdeleri açabilse gülüm
Kapalı kapıları kırabilse
Kapalı yüreklere girebilse...
Çiçekçi bana bir gül ver

- Beyim, gül olmaz ki bu mevsimde!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:51 pm

GÜNEŞ SAATİ

Bu nemli, bu bunaltıcı gecelerde, pencerenin
Önündeki dallardan bir kafes örerim kendime
Güneşli günlerde doğurmuş anam beni, neyleyim
Gökle denizin seviştiği yerlerde gün boyu
Bıkıp usanmadan bakmam için, evime mavinin
Bütün tonlarında perdeler astım sevdiğim
Gece, düşlerde sürdüreyim diye bu yolculuğu
Bir güneş saatiyim ben kendi halimce
Bir güne bakanım belki de, doğudan batıya dönerim
Alnı gökyüzüne dönük bir güneş çocuğu...
Bu karanlık, bu ıssız gecelerde
Yıldızları bir küpün içinde toplayasım gelir
Benim güneşim bir birikimdir belki de
Yıllarla, aylarla, günlerle açıklanabilir
Mutluluk; onun, onun gözünün içine bakmaktır sevdiğim
Onu bir simge kılmaktır, bir ad vermektir
Ben güneş dedim ona, sen su de, çiçek de
Aksın ömrün yeter ki doğayla birlikte...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:51 pm

ŞAİR OLMAK ZARAR ÖMÜRE

Şiirler yazdım, türküler söyledim
En çok birilerini sevdim, en çok
Aynalara sürdüm yüzümü olur olmaz yerde
Dişimi çiçeklerle biledim

Yorgunum diyorsam da inanma, değilim
Yaşarım daha yıllar yıllar
Ellerim hep böyle yaramın üstünde
Acının tarihini düşerim

Işık karanlıktır nice
Ayırabilirsen ayır elin erdiğince
Ben bildiğimi söylerim
Şair olmak zarar ömüre.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin





Ahmet Erhan - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Ahmet Erhan   Ahmet Erhan - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Mart 26, 2009 12:51 pm

KÜÇÜK HARFLER

Adını büyük harflerle başlattığım Hayat
Gitgide dayanılmaz oluyor
Buzdolabında çocuk ölüleri
Sokak korkusu, anason yalazı
- Beni niye kimseler sevmiyor?
Ki ben Hiçlik’e adanmış bir asansör kuğusu
Üçüncü kattan sonrasını hatırlamıyorum
Boynumu büküp kıvrılıyorum
-Ama niye beni hiç kimseler sevmiyor?

Kendi küçük harflerime sığınıyorum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ahmet Erhan
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3  Sonraki
 Similar topics
-
» Ahmet Altan

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
maviş forum :: Edebiyat köşesi :: Şair ve Yazarlarımızın Yaşamları-
Buraya geçin: