maviş forum maviyi seven forum maviş foruma hoşgeldiniz. |
| | Ahmet Erhan | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:51 pm | |
| CELLAT
Sanırım bitiyor artık Bu serüven, bu yaşam Eski bir dost kılığında Ve dönüp bakmadan
Dört yönden, aynı anda Vuruyor rüzgarlar Böyle ayakta durabiliyorum ancak Poyraz, lodos, karayel
Şiirler okuyorum Yatağında uyuyan oğluma O bir su damlası gibi Gülüyor katılırcasına
Artık çok geç Yağmurun izini sürmek için Gençliğimin solduğu sokaklarda Ağır ağır ip sıkıyor cellat Uyanıyorum Kendi elim boynumda... | |
| | | Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:52 pm | |
| BİR BABA İÇİN -4-
Baba bana yürüdüğün O yolları göster Baba bana dünyanın Yüreğine inen geçidi
Baba durursam azarla Tökezlersem kaldır beni
Toprağa süre süre Arıttım yüreğimi Ellerim kanıyor bak Isırganlar yolmaktan Sesim nasıl da kısık Nehirlerin kaynağında Durup da bağırmaktan
Baba bana yaşamın Çekirdeğini göster Baba bana bu yolun Sonundaki çiçeği
Güneş giriyor koluma Ömrüm çağırdı beni Bu yolda yürürüm ben
Baba şarkılarıma küfret Bir gün eğer dönersem | |
| | | Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:52 pm | |
| BİR BABA İÇİN -3-
Pijamalarını giydirdik Sigaralarını, çamaşırlarını, terliklerini Doldurduk bir çantaya Saate baktım: Sabah yedibuçuk Gözlerini tavana dikmiş öylece duruyordun Arasıra bakışların Usulca kayıyordu bana Ben henüz öğrenmemiştim Hasta babayı üzmemek icin Gülümser görünmeyi.. Kardeşlerimin ağlayışlarını duyuyordum Yandaki odadan -Sen de duyuyordun Bir şeyler söylemek istedin, konuşamadın Bir yudum su içtin İskemlenin üstündeki bardaktan Sonra sessizce devirdin başını yastığına Göstermek istiyordun sanki Çok önceden öldüğünü..
Az sonra aniden patladı kapıda Bir cankurtaran düdüğü...
Akşamdır. Güneş uyuklar evlerin çatılarında Tasını tarağını toplayıp Gitmeye hazırlanan Bir gezgindir sanki Hoşçakal demek için son bir kez uzanır Gözlerini uzaklara bağlayıp Pencereden dışarı bakan çocuğa.
Akşamdır. Babalar ellerinde ekmeklerle Yürürler kaldırımlarda. Genç bir oğlan Ağacın altında şiir okur sevgilisine Camları titreterek Bir kamyon geçer sokaktan.
Akşamdır. Çocuklar el ele tutuşup Dönerler artık okullarından...
...Çalar kapı Görünür annenin sapsarı yüzü Binlerce kanadı kırık kuş o sıra Uçmaya çalışırlar kentin üstünde Bağırırlar: -Baba öldü! | |
| | | Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:52 pm | |
| MİLATTAN ÖNCEKİ ŞİİRLER
Bu kez biraz uzun sürdü bu keder İçime ağır bir taş gibi takılıp kaldı Acı, takunyalar giyerek yürürdü yüreğimde Sevincinse tüyden ayakları vardı.
Ve sorularım ne çoktu benim Ellerim her taşın altını kuşkuyla aralardı İnanmaz olurdum kimi, göğün mavi, yaprağın yeşil olduğuna Gözlerim her renkte saklı bir karayı arardı.
Bu kez biraz uzun sürdü bu keder Kollarımı iki yana açıp, dansetmek istiyorum Mutlu olmak istiyorum, ey kuşlar, ey çiçekler! | |
| | | Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:52 pm | |
| NOSTALJİ
Sevgili ölüm Damarlarımı genişletiyor yalnızlık Çağırıyor beni toprak kokusu Odam dağınık İğrenç bir sabah Ağzımda hala alkolün buğusu Sevgili ölüm
Uğulduyor kulaklarım Bir tek nefes bile çekmediğim sigara Parmaklarımı yakıyor Bedenim Bir de çocukluk Yokluyor arasıra
Belki de evet belki de Dönüş yok artık Hiç değilse benim için Sevgili ölüm Penceresinde mızıka çalan Bir çocuğu anımsa Ne zamanlar Denizin karşısında
Sevgili ölüm Artık anlıyorum şimdi anlıyorum Ben hep yaşayarak Seni büyütürmüşüm Gün gün... | |
| | | Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:52 pm | |
| ELMA ARMUT OYUNU
Oturuyorum günlerdir bir gökçekiminde Sokaklara çıksam uçarı ruhum radarlara yakalanacak Öbürü gidip okul-aile birliklerine yazılacak Yüzümün sağ yanını katlayıp sol yanına vursam Sanki aynalar mı gücenecek Katladım gidiyorum işte.
Elma da desen armut da desen ben çıkmam Ben çıkmam saklanırım böyle. | |
| | | Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:53 pm | |
| MACERA
Omurgasız bir acı Bedenimde uluyor Tenha otobüslerin kız kokan yalnızlığında Elim elimle buluşuyor Kulağımın arkasına takıyorum ömrümü Gecenin en olmadık Saatlerine taşınıyorum Bir şairin kendi halinde Bıyığını ve şiirini fazlalık sayan... Gitgide kendime Yakışıyorum Ortayaş göbeğimi aynalardan sakınaraktan... Bir alçak sakladı Ve unuttu beni zulasında Sanki Bir ölüm başka bir ölüme Miras bıraktı
Bitti Sandığım o macera Hep yeniden başladı... | |
| | | Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:53 pm | |
| BÜTÜN GÜN AYNALARI
Yüzü gitgide suya dönüşen kadınım Bir iğne, bir iplik kaldık şu dünyada Ancak birbirleriyle bütünlenebilen.. Düşün ki, senin bütün adlarını söylesem Doğa ayaklanır, koşarak gelir yanıma yüzü gitgide suya dönüşen kadınım Benzedik birbirine bakan iki aynaya
Yaşamak güzel, yaşamak güzel, yaşamak Artıları, eksileri yitirsek de boyuna Kör bir noktada durup ardımıza baksak Sularda pul pul, toprakta tel tel Çözülüp dağılsak ve ömür desek buna Al yarısını, öbür yarısı bende kalsın Öleceğin günü bana önceden haber ver İçimdeki, dışımdaki saatleri kurdum Yelkovanı kovalayan akrep gibi kaldım burada
Yüzü gitgide suya dönüşen kadınım Bir gün bütün aynaları kırarsam şaşırma Ben aklımı yitirdim yüreğimi buldum. | |
| | | Admin
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Mart 26, 2009 12:53 pm | |
| KÜÇÜK BALIKÇI KÖYÜ
Ağlar asılmış evlerinin önüne yakalamak için yıldızları. Akşam olunca yanan gaz lambalarını yem olarak kullanıyor bura insanları. Yıldızlar bir gece olsun kanmıyor bu yemlere. Ne bu düş gidiyor oysa ne de yoksullukları. | |
| | | PRENSES
| Konu: Geri: Ahmet Erhan Perş. Nis. 02, 2009 2:55 pm | |
| | |
| | | | Ahmet Erhan | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|