maviş forum maviyi seven forum maviş foruma hoşgeldiniz. |
|
| Fıkralar.... | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:04 pm | |
| Otobüsle giderken,Bolu Dağı'nda verilen molada hemen tuvalete koşturdu.Korkunç sıkışmıştı.Şansına boş kabin bulup kendini oraya attı...Tam oturmuştu ki,yan kabinden bir ses: _merhaba,dedi. Adam şaşkın, _merhaba,diye cevap verdi. Ses devam etti: _nasılsın? İlk defa başına böyle birşey geliyordu...Yine şaşkın şaşkın yanıtladı: _Sağol iyiyim,sen nasılsın? Ses sordu: _Ne yapıyorsun? Bir an tereddüt geçirdi.Adam onun tuvalette olduğunu bildiği için mutlaka ne yaptığınıda biliyordu.Düşündü ve yanıtladı: _Ben ,dedi;Bursa'dan Ankara'ya gidiyorum,sen nereye gidiyorsun? Adamın sonraki cümlesi muhabbeti sona erdirdi: _Hayatım,telefonu kapatıyorum.Yandaki tuvalette bir gerizekalı var.Sana sorduğum sorulara yanıt verip duruyor.Ben seni sonra ararım... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:05 pm | |
| İki arkadaş bir gece,bir parti dönüşünde yürüyerek eve dönerlerken bir tanesi,biraz macera olur eğleniriz düşüncesiyle ilerideki mezarlığa girip kestirmeden gitmeyi önerir ve diğerleride hemen kabul eder.Mezarlığın içine girerler ve yürümeye başlarlar.Çok derinlerden "tong tung"diye garip seslerin geldiğini fark ederler. İki arkadaş bir taraftan tırsarak bir taraftanda tırstıklarını birbirlerine belli etmeyerek yürümeye devam ederler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artmektadır.Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görürler.İyice tırsmışlardır artık ama "erkeklik"ya,yürümeye devam ederler.Sis biraz dağıldığında,fark ederler ki,mezar başında yaşlı bir adam elinde çekiçle mezar taşına bir şeyler yazmaktadır.Bunu gören iki arkadaş,müthiş bir şekilde rahatlayarak sorarlar çıkışarak: _Uf yahu amca bu saatte çalşılırmı?Bizde seni hayalet sanıp korkmuştuk. Yaşlı adamda şöyle bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten sonra sinirle homurdanır: Adımı yanlış yazmış geri zekalılar !..... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:05 pm | |
| Genç ve yeni evli çift balayına gidiyorlar... eve döndükten sonra düğün hediyelerini toparlıyorlar, tablolar duvarlara asılıyor, vazolar ve süsler evin dört bir yanına yerleştiriliyor, derken sıra mektupları açmaya gelince bir de bakıyorlar çok şık bir zarfın içinde, ertesi akşam için çiftin en sevdikleri operete en iyi yerden bir davetiye... ve zarfın üzerinde sadece şu yazıyor:
'Bu iyiliği sizin için kim düşündü biliyor musunuz..?'
Karı koca birbirlerine bakıyorlar, bunu yapacak kimse akıllarına gelmiyor. Ama yine de 'Ne düşünceli dostlarımız var, ne hoş bir sürpriz?' diye mutlu oluyorlar...
Ertesi akşam operaya gidiyorlar, izlemeye doyamadıkları son derece güzel bir gece geçiriyorlar, ve eve dönünce bir de bakıyorlar ki... kapı açık, ev tamtakır olmuş, ne var ne yoksa gitmiş, bütün o güzel düğün hediyeleri, gelinin mücevherleri, kasadaki bütün paralar... Hepsi gitmiş! Karı koca şoktalar ve deli gibi evin içinde dolanırken adam masanın üzerinde bir not buluyor. Davetiyenin üzerindeki el yazısıyla aynı ve şu yazıyor:
'Artık biliyorsunuz...' | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:05 pm | |
| Adamcağız her gece yatağını ıslatır hale gelmiş.Yatmadan evvel çişini yapıyor,ama gece yine yatağı ıslatıyor.Canına tak edince soluğu psikologta alıyor. Doktor hastasını önce telkin ediyor,uzanıp rahat etmesini sağlıyor ve terapisine başlıyor; _Eveettt... şimdi anlatın bakalım.Her gece yatağınızı nasıl ıslatıyorsunuz? _Valla doktorcum, önce çişimi yapıyorum ve yatağa yatıp uyuyorum. _ Ee? gayet güzel devam edin. _ Uyuduktan bir süre sonra rüya görmeye başlıyorum. _ Peki nasıl bir rüya görüyorsunuz? _ Rüyamda yeşil, küçücük bir adam geliyor ve bana Çişini yaptın mı?diye soruyor. Ben de Hayır yapmadım diyince ;Hadi bakalım öyleyse şimdi yap diyor, ben de yapıyorum. _ Hımmm... Tamam anlaşıldı. Şimdi eve gidince bu gece yine çişinizi yapıp yatın. O yeşil küçük adam gelipte size Çişini yaptın mı? diye sorarsa siz de Evet! Yaptım!. diye yanıtlayın. Bu reçeteyi alan hastamız eve gider.Yatma vakti gelince çişini yapar ve yatağa yatar.Aradan az bir süre geçer. Rüya görmeye başlar ve yeşil küçük adam gelir, bizimkine sorar; _ Çişini yaptın mı bakim? _ Evet! Yaptım! _ Ya büyüğünü? _ I-ıh yapmadım. _ Hadi bakalım,öyleyse şimdi yap... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:05 pm | |
| Amerika'da koyu dindar dört kadın, bir yandan kahve içiyorlar, bir yandan da sohbet ediyorlardı.
Birinci kadın oğlundan söz açtı. "Benim oğlum rahiptir" dedi. "Bir topluluğa girdiğinde herkes ona 'Peder' der."
İkinci kadın da kendi oğlundan söz etti. "Benim oğlum da papazdır" dedi. "Bir topluluğa girdiğinde herkes kendisine 'Aziz Peder' der."
Üçüncü kadın da oğluyla övündü : "Benim oğlum ise kardinaldir" dedi. "Bir topluluğa girdiğinde herkes ona 'Yüce Aziz' der."
Üç kadın biraz daha oğullarıyla gurur duyduklarını anlattıktan sonra dördüncü kadına döndüler, onun bir şeyler anlatmasını beklediler Fakat dördüncü kadın konuşmuyor, keyifle kahvesini yudumluyordu.
İlk üç kadın bir ağızdan sordular: Ya senin oğlun ?" dediler. "Sen de söz etsene oğlundan..."
Dördüncü kadın, kahvesinden son yudumunu da aldıktan sonra ağır ağır konuşarak oğlunu anlatmaya başladı: "Benim oğlum , 1.95 boyunda, dalgalı siyah saçlı, yeşil gözlu, geniş omuzlu, atletik yapılı, son derece güzel giyinen ve 29 yaşında olmasına karsın çok zengin bir kişidir " dedi.
"Bir topluluga girdiğinde onu gören bütün kadınlar birbirlerinin kulaklarına eğilirler ve 'Oh my God' derler." | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:05 pm | |
| Adam karısını sevgilsiye yatakta basmaya kararlıymış.Evden çıkınca bindiği taksinin şöförüne olayı anlatmış.Taksici şahit olmayı kabul etmiş ve bu ikili adamın evine geri dönmüşler.Tabi beklenen gibi adam karısını sevgilisiyle içerde. Çarşafı kaldırınca karısıyla adamı beraber görmüş.Kocası sinirli neredeyse adamı öldürcek,karısı demiş "Dur!!" "Niye?" diye sormuş adam. "Şimdi oturduğumuz evi kim aldı biliyor musun? Çocukları Amerika'da kim okutuyor sanıyorsun. Bodrumdaki yazlıkla yeni tripleks villayı kim yaptırıyor zannediyosun.Hepsini bu adam yapıyor. Kocası bunları duyunca daha çok sinirlenmis. Beraber baskın yaptıkları şahit olacak olan taksiciye sormuş: "Ne yapayım ben bu adama he söyle demiş ne yapayım ? Taksici çok sakin bi sesle: -Üstünü ört abi demiş;üşümesin... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:05 pm | |
| Karısı adama sinirli bir şekilde söyleniyordu : - Kafanda futboldan başka birşey yok, futbol, futbol, futbol... Ne zaman evlendiğimizi bile hatırladığını sanmıyorum!.. Adam sakin sakin cevap verdi : - Tabii ki hatırlıyorum hayatım, Galatasaray ın Neuchatel i beş sıfır yendiği gün.... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:05 pm | |
| Üç damadı olan bir kayın valide, damatlarının onu sevip sevmediğini anlamak ister...
Bir gün büyük damatla gezintiye çıkar ve sahilde gezinirken denize düşer(atlar) Damat hemen peşinden atlayarak onu kurtarır. Bir sonraki gün damat kapıda sıfır bir PEUGEOT 206 görür, camın üzerinde şu not vardır: Beni kurtardığın için teşekkürler seni seven kayın validen.
Başka bir gün ortanca damatla gezintiye çıkar ve kayın valide suya düşer. ortanca damat da peşinden atlar ve onu kurtarır. Ertesi gün kapıda bir PEUGEOT 206, ve ön camda bir not: Beni kurtardığın için teşekkürler seni seven kayın validen.
Aynı senaryo küçük damatte da denenir ancak... Küçük damat bunun daha önce olması gerektiğini düşünür ve kılını bile kıpırdatmaz. Kayın valide boğulur... Birkaç gün sonra kapıda son model bir PORSCHE CASRERA GT ve ön camda bir not: Teşekkürler!!! | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:06 pm | |
| Tur otobüsü şöförünün omzuna dokunulunca adam hafifçe başını çevirmiş, bir bakmış ki elinde bir avuç badem, yaşlı bir kadın durmakta..
Teşekkür ederek almış bademleri ve yemiş.. 15 dakika sonra yaşlı kadın tekrar şöförün omuzuna dokunup bir avuç daha badem vermiş ve bu ikramı 5 kere daha yapınca
"Zahmet ediyorsunuz efendim.." demiş saygılı şöför, " Hep bana yedirdiniz.. Biraz da kendiniz yesenize.."
Çiğniyemiyorum evladım.." demiş yaşlı kadın, "Dişlerim yok.."
"Niye satın alıyorsunuz o zaman?.."
"Evladım ben sadece üzerindeki çikolata kaplamasını emmesini seviyorum!.." | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:06 pm | |
| Kocacııığııım" demiş.. "Ruyamda ne gördüm biliyor musun, aksam eve elinde cok şık paketli bir kutuyla geliyorsun, ben paketi heyecan içinde açıyorum, ve içinden ne çıkıyo biliyo musun... BİR İNCİLİ KOLYE ..!!! Sence bunun anlamı ne olabilir " Adam gülümsemiş : "Bu akşam öğrenirsin sevgilim..." Ve adam akşam eve gelmiş, elinde gayet şık paketlenmiş bir kutu... Kadın gözlerine inanamamış "Kocacııığıımmmmm sen bir harikasın !!!!!!" diye paketi alelacele açmış, .Ve kutunun içinden ne çıkmış dersiniz ?RÜYA TABİRLERİ KİTABI | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:06 pm | |
| Yakışıklı bir genç ile yaşlı bir Yahudi, uzun bir tren yolculuğunda aynı kompartımanı paylaşırlar.
Yolun başında, genç adam saati sorar, ancak ihtiyardan cevap gelmez.Bütün gece süren yolculuk boyunca da hiç konuşmazlar.
Ertesi sabah, varış istasyonuna gelmeden önce,ihtiyar,- “Şimdi saat 8.30 oldu” der.
Genç, şaşkınlıkla:
- “Niye ancak şimdi cevap verdiniz ki?” diye sorar. - “Bakınız, genç adam.. Size dün akşam saati söylemiş olsaydım,sohbete başlayacaktık. Bana muhtemelen, benim de gittiğim kente yolculuk ettiğinizi ve belki de oraya ilk kez gittiğinizi söyleyecektiniz.”
“Ben de, iyi bir insan olduğum için, sizi evime davet edecektim. Orada kızım ile tanışacaktınız. Çok güzel bir kız olduğu için, onu kesinlikle beğenecektiniz. Eh, siz de çirkin sayılmazsınız, o da sizi beğenecekti.”
“Kuvvetle ihtimaldir ki, bu iş evliliğe kadar gidecekti.Ben de düşündüm:”
“Saati bile olmayan meteliksiz bir damatla, benim ne işim olur?!” | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:06 pm | |
| Katolik okulunda minikler yemek saati gelince yemekhanede siraya girmisler.. derken bir de bakmislar ki, rahibelerden biri meyva bölümündeki kipkirmizielmalarin uzerine bir not yapistirmis: "SADECE 1 TANE ALIN.. TANRI BAKIYOR" Bunu goren afacanlardan biri bunun uzerine, tatli bolumune geldikleri zaman cikolatali kurabiyelerin uzerine soyle bir not yapistirmis: "ISTEDIGINIZ KADAR ALIN.. TANRI ELMALARA BAKIYOR | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:06 pm | |
| Büyük bir fabrikanın müdürü süpriz bir ziyaret yaparak personeli kontrol etmeye karar verir. Fabrika içinde dolaşırken tembel tembel oturan genç bir eleman görür ve çok sinirlenir. -"Haftalık ücretin ne kadar?" diye sorar. -"300 dolar" Müdür cüzdanını çıkarır ve gence 300 doları uzatır : -"İşte haftalığın, şimdi git ve bir daha da gelme". Yöneticisine dönerek: -"Bu tembel adam ne kadar zamandır burada çalışıyordu?" diye sorar. -"O burda çalışmıyor ki" der yönetici, "Yalnızca pizza siparişimizi getirmişti.." | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:06 pm | |
| Bir savaş gemisi karanlık ve sisli bir gecede yol alıyormuş. Derken kaptan köşkündeki komutan tam karşıda ve uzakta üzerlerine doğru gelen bir ışık farketmiş. Hemen karşı tarafa sinyal göndererek şu mesajı geçmiş: - "Derhal rotanızı 30 derece doğuya çeviriniz." Karşıdan anında cevap gelmiş: - "Sen rotanı 30 derece batıya çevir!" Komutan şaşırmış, biraz da sinirlenmiş, mesajı tekrarlamış: - "Rotanı derhal 30 derece doğuya çevir, emrediyorum!" Karşıdan cevap: - "Asıl sen rotanı 30 derece batıya çevireceksin!" Komutan öfkeden küplere binmiş, bir mesaj daha yollamış: - "Ben 30 yıllık kaptanım, sana son kez emrediyorum, rotanı 30 derece doğuya çevir!" Cevap: - "Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotanı 30 derece batıya çevir!" Komutan, o kadar sinirlenmiş ki, hemen mürettebata bütün topları ateşe hazır hale getirmelerini emretmiş ve son kez bir mesaj göndermiş: - "Burası bir savaş gemisi, derhal rotanı 30 derece batıya çevirmezsen ateşe başlayacağız" Karşıdan cevap gelmiş: - "Burası da bir deniz feneri.. Sen rotanı bir an önce 30 derece doğuya çevirmezsen birazdan kayalara çarpacaksın" | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:07 pm | |
| Bir karpuz tarlasi olan çiftçi her aksam tarlasina çocuklarin dadandigini ve birkaç karpuzun eksildigini farketti.Epey düsündükten sonra tarlaya bir uyari levhasi koymaya karar verdi. " Dikkat ! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi ! " Ertesi aksam karpuz yiyemeden kaçan çocuklari keyifle izledi.Bir hafta sonra çiftçi tarlasinda geziyordu.Karpuzlarini kontrol ederek eksik olmadigini düsünürken gözü kendi levhasinin yanina konan bir levhaya ilisti
" Simdi o karpuzlardan iki tane var ! " | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:07 pm | |
| Papa çok önemli bir iş için Amerika'ya gider. Uçak rötar yapınca karşılamaya gelenlerin hepsi gitmek zorunda kalır... Papa bir taksiyi durdurur: -Oğlum beni tanımışsındır herhalde. Acilen bir toplantıya yetişmem gerekiyor beni götürür müsün? -Tabi ki seve seve... Papa şoförün yavaş gitmesinden tedirgin olur ve şoförü arka koltuğa geçirip arabayı kendi kullanmaya başlar. Tabii bu arada da toplantıya yetişmek için hızlı gider. İleride bir trafik polisi arabayı durdurur: -Neden bu kadar hızlı gidiyorsunuz? -Çok acele bir toplantıya yetişmemiz gerekiyor evladım. -Siz hiç merak etmeyin papa hazretleri ben şimdi hallederim... Elindeki telsizle: -Mekez merkez! -Alo merkez dinlemede... -Buraya çok acil 50 kişilik bir eskort gönderin... Tamam... -Neden? Tamam... -Şehrimizde çok önemli biri var... Tamam... -Kimmiş o önemli kişi... Tamam... -Tanımıyorum... Tamam... -Tanımıyorsan nereden biliyorsun önemli kişi olduğunu? Tamam... -Şoförlüğünü papa yaptığına göre mutlaka çok önemli biridir... Tamam... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:07 pm | |
| Cesaret Kara' cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker - "Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş. Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek -"İşte cesaret" demiş. Havacıların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine - "Emret komutanım "diyerek komutanının yanına gitmiş. Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yereçakılmış ve can vermiş. Komutan da diğeri gibi dönerek - "İşte cesaret " demiş. Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve -"Emret komutanım" demiş. Komutan - Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma demiş. Asker; - "Hadi lan" demiş.. Komutan diğer komutanlara dönerek - "İşte asıl cesaret bu " demiş | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:07 pm | |
| Adam Doktor`a telefonda derdini anlatıyordu: - Doktor Bey, bizim oğlan kızamık. - Biliyorum, dün sizin eve girip gerekli şeyleri söyledim, kendisini kimseyle temas ettirmeyin ve... - Ama doktor bey, oğlan hizmetçiyi öpmüş bir kere... - Ya bu fena işte... Öyleyse hizmetçiyi de karantinaya almalı. - Doktor bey, bir sey daha var, sonra hizmetçiyi bende öptüm... - O... İşler çatallaştı, hastalık herhalde size de bulaşmış olmalı. - Yaaa.. Sonra ben karımı da öptüm... - Ne diyorsun yahu? Öyleyse ben de kızamık olacağım demek... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:07 pm | |
| Vakit geceyarısını iyice geçmisti. Barın gedikli müşterisi kadehini kaldırarak bağırdı : - Yaşasın yeni yıl!.. Yanındaki kolunu çekerek uyardı : - Deli misin be? Ocak ayının onaltısındayız... Ateşli müşterinin rengi sarardı, elindeki kadeh düştü : - Yapma be!.. Eve hiç bu kadar geç kalmamıştım. Karım bu sefer haklı... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:07 pm | |
| Satıcı Halı yıkama makinesi pazarlayan satıcı, bir apartmanda, bir dairenin kapısını çalmış kapıyı açan bayana, - Hanımefendi, bu elimde görmüş olduğunuz kovanın içinde at pisliği var, demiş ve bu bir kova pisliği halinin üzerine savurarak döküvermiş. Sonra da - Hanımefendi, bu görmüş olduğunuz, hali yıkama makinesi ile 10 dakika içinde bunu temizleyemezsem, bu kakayı yiyeceğim! Kadın satıcıya söyle bir bakmış ve şöyle demiş : - Beyefendi, üstüne domates sosu veya mayonez ister misiniz? - Anlamadım hanımefendi.. - Elektrikler kesik de! | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:08 pm | |
| Ev odevi hazirlayan cocuk babasina sordu.? -"Afrika ne taraftadir baba".? -Babasi bilmiyorum demeyi kendisine yediremedigi icin biraz dusundu.Fazla uzakta olmamali dedi. -Cunki bizim sirkette bir zenci var. -Hergun ise bisikletle gidip geliyor. | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:08 pm | |
| Karı koca sinema dönüşü bir bara gitmişler. Masaya oturur oturmaz kadının gözü barda tek başına içen adama ilişmiş. Biraz dikkatlice bakınca "Aaa o!" deyivermiş. Kocası meraklanmış.. "Kim o?" "Seninle evlenmeden önce çıktığım çocuk. Biliyor musun ayrılırken onu burda bırakmıştım. Demek 7 yıldır aynı yerde içiyor.." Kocası başını sallamış: "Onu anlıyorum, ama bir olay bu kadar uzun zaman kutlanmaz ki... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:08 pm | |
| Bir kari-koca cok kotu bir kaza gecirirler. Kadinin yuzu tamamen yanar. Plastik cerrahlar kadinin yuzunu eski haline getirebilmek icin deriye gerek oldugunu ama kadindan deri alamayacaklarini soyleyince kocasi deri vermeye Gonullu olur. Fakat kocasindan alinacak deri popo bolgesinden alinacaktir.. Adam bu bilginin karisina soylenmemesini ister cunku moralinin bozulacagindan cekinmektedir. Ameliyat tamamlandiktan sonra kadin eskisinden de guzel gorunur. Her goren bu muhtesen guzellik karsisinda hayrete dusmektedir. Birgun kadin kocasi ile basbasa kaldiginda ; - "Hayatim cok tesekkur ederim. Benim bu halim senin Sayende. Sana nasil tesekkur etsem?" ...deyince kocasi cevap verir : - "Tesekkure gerek yok hayatim. Annen seni her optugunde ben gerekli mutlulugu duymaktayim zaten".. | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:08 pm | |
| Genç iş adamı, uçağa binmek üzere havaalanına gelir ve bilet kontrolü yapılan masaya giderek, elindeki valizleri teslim eder. Görevliye biletini verirken ekler: -"Biletimden göreceğiniz gibi New York'a gidiyorum. Ancak, verdiğim yeşil valizin Londra'ya, mavi olanın da Paris'e gitmesini istiyorum." Görevli kız şaşkınlıkla cevap verir: "Özür dilerim, ancak bunu yapmamız mümkün değil efendim." Bunun üzerine genç adam gülümser: -"Bunu duyduğuma çok sevindim. Geçen sene yapmıştınız da!" | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:08 pm | |
| padişahın biri bir gün sarayının etrafına kocaman bir göl yaptırır. Gölün içine bütün vahşi deniz yaratıklarını atar ve ülkenin dört bir yanına "her kim burdan yüzerek karşıya geçerse mirasım ve kızım onundur" diyr mustular salar. suya atlayan herkes ya geri döner ya da vahşi balıklara yem olur.Derken adamın birinin hiç ardına bakmadan son hızda yüzdüğü- nü görürler. padisah nefes nefese kalmıs olan adama sorar: -söyle bakalım kızımı mı istiyorsun? adam hala nefes nefesedir: -hayır. -tahtımı mı istiyorsun? -hayır -E söylesene be adam ne istiyorsun benden. -Onu bunu bosver de beni iten şerefsizi bul bana.... | |
| | | | Fıkralar.... | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|