| Fıkralar.... | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:00 pm | |
| Sahil kasabasindaki meyhaneye giren tek bacagi tek kolu ve tek gözü olmayan kara korsan müsterilerin derhal dikkatini çekmis. Tahta bacagini ileri dogru uzatip kanca kolunu yanindaki iskemleye dayadiktan sonra içkisini yudumlayan korsana meyhanedekiler biraz hosbesten sonra merakla sormuslar: - Bacagini nerede kaybettin? - Preveze deniz savasinda... - Ya kolunu? - Düelloda... - Peki ya gözüne ne oldu? - Güvercin pisledi... - Güvercin pislemesi gözü kör eder mi? - Güvercin pisledigi gün koluma kancayi yeni taktirmistim | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:00 pm | |
| Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrı'nın huzuruna çıkarlar... Tanrı der ki: "Erkekler 2 sıra olsun bir sırada karılari tarafından yönetilen erkekler diğer sırada karılarını yöneten erkekler.. ayrıca bütün kadınları cennete aldım onlar meleklerle birlikte gidecekler şimdi..." Böylece kadınlar gittikten sonra Tanrı erkeklerin karşısına geçer... Bir bakar ki karıları tarafindan yönetilen erkeklerin sırası 100 km.uzun...ama karılarını yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor... Tanr diğer sıradakilere çok kızar: "Kendinizden utanın!! Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattım ve şuraya bak hepiniz güçsüz karaktersiz 100 km.lik bir sürü olmuşsunuz... bakın bir tek erkek kulum şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor...Ondan ders alın!!! Oğlum sen anlat bunlara sen ne yaptın da "karılarını yöneten erkekler" sırasında bir tek sen oldun?" Ve adam cevap verir: "Bilmem... karım bana burda durmamı söyledi" | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:00 pm | |
| Günün birinde bir adamın akşam patronla yemeği varmış. Adam takım giysisine çok güzel ve görkemli bir kravat almak istiyormuş. Bir mağazaya gitmiş.Yanına bir kadın yaklaşmış ve sormuş: -Ne arzu etmitiniz efendim? -Bir kravat alacaktım. Kadın: -Bizde müşteriyi memnun etmek esastır kravatlarimiz 2. kattadır. Adam 2. kata çıkmış. Adam kadına bir kravat istiyorum demiş ve kadın sormus: -Kravatınız renkli mi olsun yoksa siyah beyaz mı? Adam: -Renkli olsun demiş. kadın: -Bizde müşteriyi memnun etmek esastır lütfen bir kat yukarı çıkın demiş. Adam çıkmış. Kadına ben renkli bir kravat istiyorum demiş. Kadın: -Kravatınız renkli ve üstünde çizgiler mi olsun yoksa renkli ve üstünde çiçekler mi demiş? Adam : -Çiçekler olsundemiş. Kadın: -Bizde müşteriyi memnun etmek esastır lütfen bir kat yukarı çıkındemiş. Adam bi kat daha yukarı çıkmış. Kadına: -Renkli ve desenleri çiçekli olan bir kravat istiyorumdemiş. Kadın: -Kravatınızdaki çiçeklerin fonu koyu renk mi açık mı olsun demiş. Adam: -Açık renk olsundemiş. Kadın: -Bizde müsteriyi memnun etmek esastır lütfen bi kat yukarı çıkındemiş. Adam renkliydi açıkdıkoyuydu çizgiliydi fonu açıktı maviydi sarıydı derken 36. kata ulaşmış ve sinirli bir halde istediği kravatın özelliklerini saymış. Kadın: -Alacağınız kravat bu giysinizin üstüne mi olacak yoksa başka bir giysinizin üstüne mi diye sormuş. Adam: -Evdeki bir takımımın üstüne demiş. Kadın: -Bizde müşteriyi memnun etmek esastıreğer vereceğimiz kravat takımınızın üstüne olmazsa bu bizim disiplin kurallarımıza uymaz lütfen evdeki giysilerinizi getirin demiş. Adam sinirli bir halde asansöre doğru yürümüş ve o anda asansörün içinden yarı çıplak bir adam çikmış ve demiş ki: -Bu popom bu da klozet kapağım lütfen verin artık şu tuvalet kağıdını! | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:00 pm | |
| Doktor şikayetirıi dinledikten sonra kıza dönmüş: "Soyunun!" demiş. "Fakat doktor..." demiş kız "Hasta olan ben değilim annem..." "Doktor anneye dönmüş: "Dilinizi çıkarın bakayım hanımefendi..."". | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:00 pm | |
| Papaz iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş: "Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?" Zangoç'ta derin bir sessizlik... İyice köpürmüş Papaz: "Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?" "Hayır buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim!" Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun..." Zangoç bıyık altından gülmüş; "İsterseniz yer değiştirelim anlarsınız..." Yer değiştirmişler. Bu kez Zangoç seslenmiş: "Kilise için toplanan yardımları kim iç ediyor?" Papaz kendi kendine söylenmiş: "Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor." | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:00 pm | |
| Bir çift göl kıyısına tatile gider... Gölün bazı bölgelerinde balık avlamak yasaktır. Koca yasak olmayan bölümlerde avlanarak kadın da kitap okuyarak günlerini geçirmektedirler. Bir gün adam balık avlamaktan gelir ve öğleden sonra kestirmek üzere odasına çekilir. Kadının canı sıkılır ve botla gölde bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umduğu gibi gitmez ve botun hakimiyetini yitirir. Bot göl üzerinde serbestçe dolaşmaya başlar. Kadın da yapacak bir şey olmadığı icin çıkarıp kitabını okumaya başlar. Derken devriyeye çıkmış olan deniz polisi kadını görür ve yanına yanaşır. "Hanımefendi burada ne yapıyorsunuz?" "Görmüyor musunuz kitap okuyorum!" "Ama bu bölgede balık avlamak yasaktır!" "Zaten ben de balık avlamıyorum!" "Ama gerekli bütün ekipmana sahipsiniz sanırım sizi karakola götürüp ceza kesmem gerekiyor!" "Eğer böyle bir şey yaparsanız ben de sizin bana tecavüz ettiğinizi söylerim!" "Size dokunmadım bile!.." "Ama gerekli tüm ekipmana sahipsiniz değil mi?" | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:01 pm | |
| İki kişi arkadaşı konuşuyorlarmış : - Nasıl iş bulabildin mi ? - Elbette altımda 1500 kişi çalışıyor. - Vay canına ! Ne işi bu ? - Mezarlık bekçisiyim. | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:01 pm | |
| Salamon be! Benim hanım çok müsrif para yetişmiyor. İnanamazsın Pazar günü benden 200 frank istedi Pazartesi 300 Salı 400 Çarşamba 500 Perşembe 800 dün de 1000 frank!.. - Acıdım sana be Mison. Nereye harcıyor bu kadar parayı? - Ne bileyim ben verdiğim yok ki... | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:01 pm | |
| Adam otele gelip resepsiyona kaydını yaptırırken görevli sordu : - Sabah sizi kaçta uyandırmamızıi istersiniz? Adam başını salladı : - Hiç gereği yok. Ben her sabah saat beşte kendim uyanırım. Resepsiyonda ki görevlinin yüzü güldü : - Aman ne iyi. Lütfen uyandığınız zaman bizi de uyandırır mısınız?.. | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:01 pm | |
| Doktor muayene saatini sonuna doğru kapıyı açıp salonda sohbet eden bir hanımla bir bey gördü. Buyurun ikiniz de dedi. İkisi de muayene odasına girdiler doktor: -Soyunun dedi. Adam soyunmaya başladı biraz tereddütten sonra kadın da kızara bozara ve sinirlenerek soyundu. Soyunmaları bittikten sonra doktor adama: -Bayan hep böyle sinirli midir? -Vallahi bilmem... Ben de ilk defa görüyorum kendisini. | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:01 pm | |
| Ali ile Ayşe diye iki bebek varmış.Battaniyeye sarılıp yatıyorlarmış.Ali Ayşe'ye sormuş: __Ali ben kızmıyım,erkekmiyim? Ali: __Dur battaniyenin altına bakayım.Ali bakar ve: __Sen kızsın; der.Ayşe nedenini sorar.Ali: __Senin patiklerin pembe,benimkiler ise mavi... | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:02 pm | |
| Birgün taksiye binen bir müşteri şoföre birşey sormak için hafifçe omzuna dokunur.Şoför ürkerek bir çığlık atar ve direksiyonun kontrolünü kaybeder.Bir otobüse çarpmak üzereyken direksiyonu kırar,kaldırıma çıkıp bir vitrinin önünde arabayı durdurur.Arkaya dönüp müşteriye: _Bir daha bunu yapmayın,diye bağırır. Müşteri ise sakinlikle ufacık bir dokunmanın onu bu kadar korkutup sıçratacağını düşünemediğini söyler.Bu arada kendini toparlamış olan şoför müşteriye dönüp: _Haklısınız aslında sizin kabahatiniz yok,der.Bugün benim taksi soförlüğünde ilk günüm.25 Senedir cenaze arabası kullanıyordum... | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:02 pm | |
| Aşırı sinirli biri, havalimanında 'bavul kabul bankosu'ndaki ilgili memura etmediği hakareti bırakmamış.. Müşterinin abartılı kabalığı karşısı banko memuru sakin ve güleryüzlü bir şekilde davranıyor, hiç cevap vermeden işine devam ediyormuş..
Adam işi bitip gidince, bir arka sıradaki müşteri "Sizi tebrik ederim..!" demiş memura, "Hiç tahrike kapılmayıp nezaketinizi sürdürdünüz.. Ama bu kadarı da yanlış..Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı.."
"Olmaz olur mu, var efendim.." demiş, memur gülümseyerek,
"kendisi New York'a gidiyor, Bavulları Bangkok'a..!" | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:02 pm | |
| Büyük şirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili önemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar mühendislerinden birinin evine telefon etmesi gerekir. Adamın evine telefon eder ve karşı taraftan fısıldayan bir çocuk sesi "Alo" der. Patron sorar "Baban evde mi?" Çocuk fısıldayarak cevap verir "Evet" Patron sorar "Onunla konuşabilirmiyim?" Çocuk fısıldayarak cevap verir "Hayır" Patron şaşırarak "Peki annen evde mi?" Çocuk fısıldayarak "Evet" Patron , "Peki onunla konuşabilirmiyim?" Çocuk yine fısıldayarak "Hayır" Patron çocuğun cevapları karşısında şaşırır ve en iyisinin bir büyükle konuşmak olacağını düşünerek sorar, "Orada başka kimse var mı?" "Evet" der çocuk fısıldayarak , "Bir polis memuru var" Mühendislerinden birinin evinde polisin ne işi olduğuna anlam veremeyen adam sorar "Memur beyle konuşabilir miyim?" "Hayır" der ufaklık, "Şu anda meşgul" İyice meraklanan patron: "Neyle meşgul?" Çocuk fısıldayarak cevaplar: " Annemle babamla ve itfaiyeci amcalarla konuşuyor" Meraklanan ve endişelenen patron , telefondan gittikçe artan bir gürültü duyar "Bu ses de ne? Diye sorar. "Bir helikopter" der çocuk, hala fısıldayarak. Panikleyen patron: "Neler oluyor orada" diye sorar Çocuk hala fısıldayarak: "Arama kurtarma timi geldi" Patron endişeli ve neler olduğunu bilmemenin kızgınlığı içinde: "İyide neyi arıyorlar" Küçük çocuk hala fısıldayarak ve kıkırdayarak cevap verir "Beniiiii"................. | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:02 pm | |
| Adam, kısa bir süre önce ayrıldığı evine telefon açar, bahçıvana sorar: 'Nasıl her şey yolunda mı?' - Yolunda. Yalnız, küreğin sapı kırıldı onu tamir etmeye çalışıyorum. - Neden kırıldı? - Köpeğinize mezar kazarken, zorlamışım, bu yüzden kırıldı. - Nee! Köpeğim öldü mü? - Havuza düştü öldü. - Benim köpeğim çok iyi yüzerdi; nasıl havuzda olur? - Ama havuzun suyu boşalmıştı, betona çakıldı; bu yüzden hayatını kaybetti. - Daha havuzu yeni doldurtmuştum. Neden boşalttınız? - Biz değil itfaiyeciler boşalttı. Çünkü evdeki yangını söndürmek için ilâve suya ihtiyaç duydular. - Evde yangın mı çıktı? - Evet efendim. Annenizin vefatı dolayısıyla çok sayıda insan geldi. Bir sigara izmaritinden kâğıtlar, ardından da perde tutuşmuş. O kalabalıkta farkına varamadık. - Annem nasıl öldü? Sapasağlamdı. - Haklısınız. Biz de şaşırdık ama, sizin yatak odanıza bir şey bakmaya girmiş. Yatakta karınızla en yakın arkadaşınızı görünce kalbine inmiş. - Yahu hiç pozitif bir haber yok mu? Bunaldım. - Olmaz olur mu? Var. Gecen gün siz AIDS testi yaptırmıştınız ya.. İşte onun neticesi pozitif çıktı. | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:02 pm | |
| İki komşu kadın hafta sonu kocaları olmadan yemeğe çıkmışlar. Yemekten sonra bara falan derken sabaha doğru iyice sarhoş eve yürümeye başlamışlar. İyice sıkıştıklarını farketmişler Ama etrafta tuvalet falan bulamamışlar. Bir mezarlığın yanından geçerken biri - Hadi şurada yapalım kimse görmeden_! Başka çare de yok, korka korka girip bir kenarda işlerini bitirmişler.
Temizlenmek için bir şey bulamadıklarından biri iç çamaşırını çıkarıp kullanmış, diğeri eve böyle dönemem diye oradaki çelenklerden düşmüş bir bandı alıp kullanmış.
Sabah kocalardan biri uyanıp karısını çamaşırsız olarak sızmış görünce telefona sarılıp öbürünü aramış: - Yahu biz fena boynuzlandık galiba. Karım eve sabaha karşı ve çamaşırsız olarak dönmüş... - Sen gene iyisin , bizimkinin poposuna "seni asla unutmayacağız" diye bir de kart yapıştırmışlar.. | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:02 pm | |
| Ahmet okuldan eve cok mutlu bir halde geldi. - Okulda ne yaptiniz? - Patlayici madde imal ettik. - Peki yarin ne yapacaksiniz okulda? - Hangi okulda? | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:03 pm | |
| Bir adam tanrının doğasını anlamak istiyormuş ve ona sormuş; "Tanrım bir milyon yıl senin için ne kadar bir süredir?" Tanrı şöyle cevaplamış; "Bir milyon yıl benim için 1 dakika kadardır." Adam sormaya devam etmiş; "Peki tanrım bir milyon dolar senin için ne kadardır?" Tanrı cevaplamış; "Bir milyon dolar benim için bir pennydir" Adam dayanamamış; "Tanrım bana bir penny verir misin? " demiş. Tanrıdan şöyle bir cevap gelmiş; "Bir dakika....... | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:03 pm | |
| üç mahkum cezaevi yolundadır. Herbirine hapiste geçirecekleri günler için bir eşya getirilmesine izin verilmiştir. Otobüste biri diğerine döner ve sorar "ee sen ne getirdin ?" diğer mahkum bir kutu boya çıkarır ve bunlarla herşeyi boyayabileceğini söyler ve diyer mahkuma sorar "sen ne getirdin ?". Oda yanındaki kutuyu açar ve içinden iskambil kağıtlarını çıkarır. "Bunlarla poker oynayabilir fal bakabilir veya herhangi bir kart oyunu oynayabilirim" der. Üçüncü mahkum köşede sessizce sırıtarak oturmaktadır. Diğer iki mahkum farkeder ve sorarlar "Sen niye kendinden eminsin o kadar sen ne getirdin ?" Üçüncü mahkum bir kutu çıkarır ve gülerek "bu tamponları getirdim" der. Diğer iki mahkumunda kafası karışmıştır merakla sorarlar "Bunlarla ne yapabilirsin ki?" Üçüncü yine sırıtır ve kutuyu göstererek "Kutuda yazdığına göre bunlarla at sürebilir yüzmeye gidebilir hatta paten kayabilirmişim" | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:03 pm | |
| Amerikada bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye yaratmalarını ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya: Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı." Öğretmen - Güzel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir? - Bütün yumurtaları aynı sepete koyma. - Aferim çok güzel. Lily sıra sende. Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış: - Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka makinesine koyar geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu ama sadece 8inden civciv çıktı. - Eveeet. Peki burdan alınacak ders nedir? - Yumurtadan çıkmamış tavukları sayma - Aferim bu da çok güzel. Billy sıra sende Küçük Billy tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış: - Amcam Ted Vietnam Savaşına katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken helikopter vurulmuş. Ted Amcam helikopter düşmeden elinde bir makinalı tüfek bir kasatura ve bir şişe bira ile atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı içip bitirmiş. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra kasatura kırılana dek onunla 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişiyi de silahsız bitirmiş. - Böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir? - İçerken Ted Amcama bulaşmayın... | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:03 pm | |
| Adamin biri ofiste bir bakmis yan masadaki calisma arkadasi'nin (erkek) tek kulaginda kupe var... Adam bir anlam verememis cunku arkadasi aslinda cok tutucu ve silik bir tipmis.. o yuzden de dayanamayip sormus: "Hey Joe.. kupelere ilgin oldugunu bilmiyordum.." "Aaaa abarticak bisey yok sadece bir kupe iste..." "Sanirim ben yeni farkediyorum.. ne zamandir takiyosun o kupeyi??" "Karim onu yatagimizin icinde buldugundan beri" | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:03 pm | |
| İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri : - Maça gitmiyor musun? - Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü... Oynanan oyun itiş kakış... Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle... Içeride kavga gürültü... Çıkışta vasıta bulamıyorsun... Diğeri : - Bende tıpkı senin gibi maça gitmiyorum. Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor... | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:04 pm | |
| Amerika'da kadınlar ve erkekler bilgisayarın dişimi yoksa erkekmi olduğunu tartışıyorlarmış... Kadınlar bu aletin erkek olduğunu savunmuşlar."Çünkü"demişler,"bilgisayarlar aslında sorunları çözmek için yaratılımış olmalarına rağmen,ömürlerinin dörtte üçünü sorun yaratarak geçirirler..Daha da önemlisi,bunlardan bir tane aldığınız an,biraz daha sabretmiş olsaydınız çok daha gelişmiş bir modeline sahip olabileceğinizi görüp pişman olursunuz..." Erkekler tabi tam ters görüşte..."Bilgisayar dişidir"diyorlar,"çünküonun mantığını yaratıcısından başka kimsenin anlaması mümkün değildir,bu bir.Yaptığınız en küçük hatayı bile derhal hafızasına kaydedip tekrar tekrar önünüze koyar bu iki.Ve bir bilgisayar aldıktan kısa bir süre sonra fark edersiniz ki,bir o kadar parayı ona gereken aksesuarlar için harcamaktasınız,bu da üç... | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:04 pm | |
| Adamın biri iş başvurusunda bulunmuş.Görüşmeye çağırmışlar.Görüşme sonlarına doğru yönetici sormuş: _Peki beklentileriniz neler,sizi ne tatmin eder? Adam saymaya başlamış: _Öncelikli olarak bir araba istiyorum,ayrıca oturacağım dairenin kirasınıda şirketin karşılaması iyi olur.Maaş olarakta 3000$' dan aşağı çalışmam. Şirket yöneticisi dinler ve: _Biz size son model bir cheroke ve tarabya'da bir villa vereceğiz.Ayrıca bizim bu pozisyonumuz için planladığımız maaş 6000$' dır. Adamın sevinçten gözleri fırlamış: _Şaka yapıyorsunuz,demiş. Şirket yöneticisi yanıtlamış: _Evet ama önce siz başlattınız... | |
|
| |
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 3:04 pm | |
| Bir adam kuaförde oturmuş bir yandan sakal traşı olurken,bir yandanda manikür yaptırmaktadır.Manikürü yapan sarışın adamın ilgisini çeker: _Güzelim bu gece benimle çıkmaya ne dersin? Manikürü yapan bayan gülümsemiş: _Özür dilerim ama ben evliyim. _Boşversene, demiş adam; seninkine telefon et bu gece işin çıktığını eve gelemeyeceğini söyle.Kız gülerek: _İsterseniz kendiniz söyleyin,şu anda sizi traş ediyor........ | |
|
| |
| Fıkralar.... | |
|