maviş forum maviyi seven forum maviş foruma hoşgeldiniz. |
|
| Fıkralar.... | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:36 pm | |
| Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allahım sen annemi, babamı, ablamı, ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allahım sen annemi, babamı, ablamı ve beni koru" diye. Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Allahım sen annemi, ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına bir şey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Aksam eve gelince karısına sorar - "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye. - Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!!!" | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:36 pm | |
| Sabah kahvaltıda kadın; _"Eminim, sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile" dedi.. _"Tabii, hatırlıyorum" dedi adam... Çıktı, gitti. Öğleye doğru kapı çalındı.. Çiçekçi çocuk harika bir kırmızı gül buketi bıraktı... Az sonra kapı tekrar çalındı, bu defa kösedeki pastanenin çırağıydı gelen... Kocaman bir çikolata kutusu bıraktı gitti. Öğleden sonra gelen kutudan da, olağanüstü güzel bir elbise çıktı.. Kadın kocasının dönmesini zor bekledi ve daha kapıda boynuna sarıldı.. _"Önce çiçekler, sonra çikolata, ve sonra da elbise.. Bu hayatımdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı... Adam: _" .........Hadi beeeeee !.... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:37 pm | |
| Heey dostum iyi haberlerini aldım, evlenmişsin!! _Evet bu 4. oldu _Önceki üçüne ne oldu peki? _Üçü de öldü.. _Yapma ya.. çok üzüldüm.. nasıl oldu peki? _İlk karım yediği mantarlardan zehirlenerek öldü _Bu korkunç birsey.. peki ya ikincisi? _O da mantar zehirlenmesinden öldü _Tanrım ne kaderin varmış senin... ya üçüncüsü? Yoksa o da mı... _Hayır hayır.. o boynu kırılarak öldü _Anlıyorum.. kazaydı yani.. _Hayır... mantarları yemedi.... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:37 pm | |
| Adam maça gitmiş. Aldığı bilet tribünün en uzak köşesinde. Yerine oturmuş birinci devreyi güç bela seyretmiş. O arada ön tarafta tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş. Devre arasında sıralar arasından geçip o boş yere ulaşmış. Yan koltuktaki adama sormuş: _"Burası boş mu?" _"Boş, demiş adam..." _"Nasıl oluyor bu tıklım tıklım dolu stadda boş yer kalmış..." _"Orası benim eşimin, demiş adam, aylar önce bu maç için almıştık. Ama eşim vefat etti..." _"Çok üzüldüm, demiş bizimki, ama dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?" Adam cevap vermiş: _"Onların hepsi şu anda cenazede.... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:37 pm | |
| Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır.Kağıt üstüne bir dikdörtgen çizip : -Bu size neyi hatırlatıyor? diye sorar. Hasta : -İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer.Hasta, bu kez : -İçi kadın dolu bir oda, der. Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de : -Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz : -Tamam beyefendi, der.Siz bir kadın budalasısınız. Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır : -Ne, ben mi?Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:37 pm | |
| Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri, bir gün New York üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır. -"Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar. - "Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin" der adam. Yönetici sinirlenir: -"Sen mühendissin değil mi?" diye sorar. -"Evet." der adam. "Nereden bildin?" - "Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir işime yaramıyor." -"Sen de yöneticisin değil mi?" diye sorar Adam. -"Evet sen nereden bildin?" –Adam "Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim sucum oldu." ...!! | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:38 pm | |
| Adam en yoğun saatte berbere girip sorar. Ne zaman bana sıra gelir?" Berber: _İki saat sonra, der. Adam çıkar gider. Üç gün sonra aynı adam berbere girip sorar: _Ne zaman bana sıra gelir? Berber: _Bir buçuk saat kadar, der Adam çıkar gider. Bir hafta sonra yine aynı manzara: _Ne zaman bana sıra gelir? Berber: _En az bir saat. Adam çıkar gider. Son seferinde berber dayanamaz. Adamın ardından çırağını gönderir: _Bak bakalım bu herif nereye gidiyor? Bir süre sonra çırak döner: _Adamı izledim usta. Berber merakla sorar: _Ee, nereye gidiyor buradan çıkınca? Çırak cevap verir: _Sizin eve usta!... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:38 pm | |
| Dört cerrah,hangi meslek sahiplerinin en kolay ameliyat edildiklerini tartışıyordu.Birinci cerrah, en kolay ameliyat edilen kişilerin muhasebeciler olduğunu söyledi: _Neşteri vurup karınlarını açtığım zaman tüm organlarının üzerinde birer rakam görüyorum ve bu da ameliyatımı kolaylaştırıyor, dedi. İkinci cerrah, elektrik teknisyenlerinin ameliyatlarının daha kolay olduğunu söyledi: _Elektrikçilerin karınlarını açtığımda tüm organlarının ayrı bir renkte olduğunu görüyorum dedi; bu da işimi çok çok kolaylaştırıyor. Üçüncü cerrah, kütüphanecilerin en kolay ameliyat edildiklerini söyledi: _Tüm organları görevlerine göre sınıflandırılmış ve özel yerlerine yerleştirilmiş,dedi. Dördüncü cerrah ise, en kolay ameliyat edilen meslek sahiplerinin politikacılar olduğunu ileri sürdü. _Neşteri vurup içlerini açtığınız zaman bomboş bir alanla karşılaşıyorsunuz, dedi.Ne kalp var , ne omurgası var, ne kafa var, yalnızca kocaman bir mide var… | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:39 pm | |
| Polis müfettişi, incecik güzel sekretere sormuş: "Patronun neden kendini pencereden aşağı attı" diye.."Bilemiyorum.." demiş fıstık kız. "Bana her zaman çok iyi davranırdı.. 2 ay önce bana çok pahalı bir vizon kürk aldı, geçen ay da spor bir araba.. Bugün 3 karatlık çok kıymetli pırlanta bir yüzük hediye etti ve sordu: ´Sana sahip olabilmem için daha ne bedel ödememi istersin?´" "Peki, sen ne cevap verdin?" "Ben sadece ´Ofisteki diğer adamlar gibi bir saatliğine 50 dolar verseniz yeter´ dedim!.." | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:39 pm | |
| Ünlü diş hekimi Sam ve eşi 50. evlilik yıldönümlerni kutluyorlardı. Sam birden eşine bir soru sordu: - "Sevgilim, bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?" - "O da nerden çıktı?" diye sinirlendi eşi, "cevabı öğrenmek istemezsin herhalde" dedi. - "İsterim" dedi Sam. "Lütfen anlat." - "Madem öğrenmek istiyorsun, evet, seni üç kez aldattım" diye cevap verdi eşi. - "Kimlerdi bunlar?" diye sordu Sam. - "İlki" diye anlatmaya başladı eşi "hani sen 30 yaşındaydın ve kendi kliniğini kurmak istiyordun da hiçbir banka sana kredi açmıyordu. Sonra bir banka müdürü eve geldi; hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern aletlerle kliniğini açabildin..." - "Canım benim. Benim için kendini feda ettin demek. Benim sevgili karıcığım" dedi Sam. "Peki ikincisi?" - "Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmiştin ya, kritik bir by-pass ameliyatı olman gerekıyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu. Her an ölebilirdin. Dr. Halery onca yoldan kalktı geldi, ameliyatını yaptı. Sen hayata döndün" dedi eşi. - "Ah benim sevgili karım. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin, öyle mi? Peki üçüncü aldatışın?" - "Hatırlıyor musun, yıllar önce diş hekimleri odası başkanı olmak istemiştin de 247 oy eksikti... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:39 pm | |
| Çok kıymetli bir köpek evden kaçmış. Sahibi oturduğu küçük kentte çıkan yerel gazeteye bir ilan gönderip, bulana 1000 dolar ödül vaadetmiş. Fakat gönderdiği ilan gazetede çıkmamış. Öfkelenen adam doğruca gazete yönetimine gitmiş. "Ilan servisi şefiyle görüşmek istiyorum." Demiş. Orada danışmada duran bir delikanlı "dışarıda" diye cevap vermiş. _Ya yardımcısı? _O da yok _O halde yazı işleri müdürüyle konuşayım. _O da dışarıda _Peki, ya gazetenin sahibi? _O da burada değil. _İnanılır gibi degil! Nerede bu adamlar? _Köpeginizi aramaya gittiler, efendim. | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:39 pm | |
| Körfez Savaşı'ndan önceki yıllarda Amerikalı bir bayan gazeteci kadınlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak üzere Kuveyt'e gitmiş.. gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken kadınların kocalarının 5 adım gerisinden yürüdükleriymis... Yıllar sonra aynı gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Kuveyt'e gittiğinde bu sefer bir de bakmış kadınlar önden gidiyor kocaları 5 adım arkalarından geliyor... bu işe çok şaşırmış hemen bir kadına yaklaşıp sormuş: "Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme... peki ama bu değişikliğin sebebi nedir??" Kuveyt'li kadın cevap vermiş: "Mayınlar..." | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:40 pm | |
| Adamın biri bayağı günah işlemiş. Bir papaza günah çıkartmaya gitmiş. "Papaz efendi ben çok günah işledim. Mesela dün komşunun küçük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." "Allah affeder oğlum".. "Önceki gün de büyük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." "Allah affeder oğlum".. "Daha önceki gün de komşumun karısı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." Tamam oğlum Allah affeder affeder de, sen yavaş yavaş gitsen. Hava da bozmaya başladı zaten... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:40 pm | |
| Karısının sözünü dinlemeyen bir adam,poker partisi iyice kızışmıştı. Ortada da yüklü para vardı.Bütün parasını oyuna koyan adam yine kaybedince birden fenalaştı ve ötekilerin "ne oluyor?" demesine bile gerek kalmadan,kalpten ölüverdi.Adamın karısına haberi kim verecekti?İçlerinden birisini görevlendirdiler: "Sen güzel konuşursun.Git,karısına kestirme yoldan anlat olayı." O da gidip ölen adamın karısını buldu: "Kocanız poker oynarken..." Kadın hemen sözünü kesti: "Önündeki bütün parayı ortaya koydu." "Koydu efendim." "Sonrada hepsini kaybetti." "Kaybetti efendim." "Allah onun canını alsın." "Aldı efendim..." | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:40 pm | |
| Adam karısının kedisinden o kadar nefret ediyomuş ki, ne yapıp yapıp ondan kurtulmanın yollarını düşünüyomuş.. sonunda bir sabah kediyi arabaya attığı gibi evlerinin 20 blok ötesinde bir sokağa götürmüş onu orda bırakıp doğru işe gitmiş. Aynı adam işten eve gelmiş bi bakmış kedi evin bahçesinde karısıyla oynuyor.Kadın neşe içinde "ay bütüngün onu aradım"demiş."Ama akşamüstü bir baktım gelivermiş,evin yolunu nasılda bulurmuş benim akıllı kedim"
Adam tabii çok bozulmuş ama belli etmemiş..Ertesi sabah yine kediyi arabasına atmış bu sefer evin 40 blok ötesinde bir sokağa götürüp bırakmış yine işe gitmiş.Akşam işten eve gelmiş bi de ne görsün kedi salonda gene karısıyla yerde yuvarlanıyo.. Ertesi gün adam kediyi 60 blok öteye bırakmış,akşam gelmiş yine kedi evde..
Adam artık ertesi sabah kediyi arabaya koymuş 90 blok öteye gitmiş..Ordan köprü yoluna girmiş,ilk çıkıştan sağa dönmüş,ordan tekrar sağa dönmüş, gitmiş gitmiş, bi 20 blok daha uzağa gitmiş, sola dönmüş biraz daha gitmiş, ve kediyi orda arabadan atmış... Saatler sonra evin telefonu çalmış,adam karısını arıyor: -"hayatım, kedi orda mı?" -"evet...neden sordun?" -"şunu telefona bi çağırsana ..kayboldum....!" | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:40 pm | |
| Adam kumsalda yürürken ayağı birşeye takılmış, bir de bakmış bir lamba.. _Hahahaa" demiş;bu da içinden cin çıkan sihirli lambalardan olmasın? Lambayı biraz ovalamış vee... birden etrafı dumanlar kaplamış, derken kocaman bir cin ortaya çıkmış : _Benden üç şey dileyebilirsin, dile bakalım! Adam: _Harika! demiş..ilk olarak 1 milyar dolarım olsun istiyorum Cin parmaklarını şıklatmış ve kumsal baştan aşağı silme banknotlarla dolmuş... Adam gözlerine inanamamış ve ikinci dileğini söylemiş : _Hawaii'de okyanusu gören lüks bir villa istiyorum Cin yine parmaklarını şıklatmış ve adam birden elinde lambayla kendini Hawaii'de muhteşem bir evin önünde bulmuş. Cin sormuş: _Evet, son dileğin nedir? Adam düşünmüş düşünmüş ve: Kadınlar için dayanılmaz, karşı konulmaz olmak istiyorum. Cin yine parmaklarini şıklatmış veeeee... Adam bir kutu çikolataya dönüşmüş | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:41 pm | |
| Şirkette eski genel müdür kovulmuş, yeni bir genel müdür atanmıştı. Eskimüdürgörevi devrederken, yenisine tavsiyelerde bulundu ve 3 adet zarf verdi. Her biri numaralanmıştı. Eski müdür yenisine ileride her başı sıkıştığında birzarfı açmasını söyledi. Ve yeni müdür işe başladı. Altı ay işler yolunda gitti. Fakat sonra satışlar birdenbire düştü. Ne yapacağını bilemeyen yeni müdür, en sonunda 1. zarfı açtı.Zarfta şöyle yazıyordu: - Kendinden önceki müdürü suçla... Yeni müdür hemen bir basın toplantısı ayarladı ve sorunlar için kendinden öncekim müdürün politikalarını suçladı.Basın ve borsa bu açıklamalara olumlu baktı, şirket hisseleri toparlandı, bu arada da satışlar düzeldi...İşlerbir süre daha yolunda gitti. Fakat sonra üretim sorunları çıktı. Önceki olaydan tecrübeli yeni müdür gecikmeden 2. zarfı açtı. zarfta şu yazıyordu: - Şirketi yeniden organize et. Yeni müdür organizasyonu uygulamaya koydu, sorun çözüldü. Bir süre sonra işleryine bozuldu. Yeni müdür koşa koşa gitti ve 3. zarfı açtı: - Üç zarf hazırla... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:41 pm | |
| FBI eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. FBI binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve şu konuşmalar geçer : _Karını seviyor musun? _Evet, efendim _Ülkeni seviyor musun? _Evet , efendim. Konuşmalar biter ve yetkililer adama : _Pekala , biz karını da getirdik. Şu an yan odada, derler ve masanın üzerine bir tabanca koyarlar. _Şimdi odaya gir ve karını öldür! Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravati gevşemiş, ter içinde kalmıştır. _Yapamayacağım efendim.der ve orayı terk eder. İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur, aynı yanıtlar alınır ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam girer. Aynı sorular sorulur aynı cevaplar alınır. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam içeri girer. Beş on saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. FBI elemanları “sonunda aradığımız adamı bulduk” diye sevinirler. Derken kısa bir sessizlik olur ve ardından bir cam kırılması sesi duyulur. Adam ilk odaya döner. Biraz terlemiştir. FBI personeli sorar : _Ne oldu? Adam yanıtlar : _Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karımı pencereden atmak zorunda kaldım. | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:41 pm | |
| İskoçyada iki avcı ava çıkarlar.Yürüme esnasında avcılardan biri yere düşer ve hareketsiz olarak yatar.Bunu gören arkadaşı hemen yanına gelir bakarki arkadaşı nefes almıyor,gözlerindeki ferin de kaybolduğunu farkeder ve hemen acil sevisi arar.Arkadaşım öldü,der neyapmam gerekir diye sorar.Telefonun ucundaki ses: -"Sakin olun ben size yardım edebilirim ama önce arkadaşının öldüğünden emin olmamız gerek" der,ve birkaç saniye sessizlikten sonra bir el silah sesi duyulur.Sonra:
-"Tamam şimdi ne yapacağım" | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:41 pm | |
| Casino da 2 görevli sıkıntıdan patlamış bi şekilde rulet masasında dikiliyorlarmış. derken içeri fıstık bir sarışın girmiş, masaya 10.000 dolar koymuş veee; - Baylar,umarım sizin için sorun olmaz ama ben çıplakken kendimi daha şanslı hissediyorum diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş.. Sonra elindeki zara bir öpücük kondurmuş ve; - haydi tatlım bana yeni kıyafetler lazım diye zarı fırlatmış. - evet evet kazandım diye sevinç çığlıkları atarak 2 adama sarılıp öpmüş, kıyafetlerini toplamış, masadaki bütün paraları almış ve koşa koşa gitmiş… iki adam bakakalmış. Biri; - vaavv ne kadındı be peki kaç atmıştı? . Öteki cevap vermiş; - bilmemm … | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:42 pm | |
| Yarın sabah saat 09:00'da tam bir güneş tutulması olacaktır.Bu her gün rastlanan bir olay değildir. Olayı görebilmek için mürettebat en temiz giysileri ile sabah güvertede toplansın.Bu ender rastlanan tabiat olayını ben kendim onlara izah edeceğim. Ancak eğer hava yağmurlu ise, o zaman tutulmayı görme imkanımız olmayacaktır. Bu takdirde mürettebat yemek salonunda toplansın
Birinci zabitten ikinci zabite not:
Kaptanın emri ile yarın sabah saat 09:00'da tam bir güneş tutulması olacaktır. Eğer yağmur yağarsa onu en temiz giysilerimizle güverteden görme imkanına sahip olamayacağız.O zaman da güneşin tamamen kaybolması olayını yemek salonundanizleyebileceğiz. Bu her gün olagelen bir olay değildir.
İkinci zabitten üçüncü zabite not:
Kaptanın emri ile saat 09:00'da en iyi giysilerimizle güneşin yemek salonunda kaybolacağını gözlemleyeceğiz. Kaptan bize yağmur yağıp yağmayacağını söyleyecek. Bu her gün rastlanan bir olay değildir.
Üçüncü zabitten reise not:
Eğer yarın sabah erkenden yemek salonunda yağmazsa, ki bu her zaman rastlanan bir olay değildir, kaptan en iyi elbiseleriyle kaybolacaktır.
Reisten mürettebata not:
Yarın sabah 09:00'da kaptan kaybolacaktır. Ne kadar üzücüdür ki, bu her zaman rastlanan bir olay değildir... | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:42 pm | |
| Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, kadın lambayı kumların içinden çıkarmış,ovalamış. Lambadan cin çıkmış ve; - Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün öyle dile demiş. Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak-Orta Doğu´da barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, barışın tesis edilmesini diliyorum. diyivermiş. Cin haritaya bakmış ve dehşetle; - Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar. Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunu yapılabilecğini sanmıyorum.Baş ka bir dilekte bulun. diye bağırmış. Kadın birkaç dakika düşünmüş ve ; - hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım bilirsin; hem düşünceli, hem karizmatik , hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili, sürekli futbol izlemeyecek ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum.demiş. Cin derin bir iç çekmiş: - Uzat şu kahrolası haritayı!!! | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:43 pm | |
| bir adam ekmek fırınına girmiş _ustacığım bana 299 ekmek verirmisin ekmekleri yapan usta sormuş _300 olsa olmazmı? adam cevap vermiş _okadar ekmeyi kim yiyecek? | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:45 pm | |
| Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve başrahibenin önünde diz çökerek;
- Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi. - Ne oldu kızım ? - Arka bahçede çiçek topluyordum, bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana... - Tecavüz mü etti ? - Evet. - Peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç. Bahçıvanın oğlu ile ben ilgilenirim. - Limon hamileliği önler mi ? - Hamileliği önlemez de en azından sırıtmanı engeller. | |
| | | arda
| Konu: Geri: Fıkralar.... Perş. Mart 19, 2009 2:45 pm | |
| Bir İngiliz turist Mısır'daki Tutankamun heykelini ziyaret ederken, orada bulunan müze tercümanı gence sorar: - Bu heykelin yaşı kaçtır? Memur cevap verir: - Dört bin bir sene, altı ay, on gün... Turist çok şaşırmıştır, hemen sorar: - Bu kadar ince bir hesabı, buralarda, hangi teknikle bulabiliyorsunuz? Tercüman kendinden emin bir eda ile cevap verir: - Teknik falan değil, ben burada işe başladığımda bunun dört bin senelik olduğunu söylemişlerdi. Ben ise burada bir sene, altı ay, on gündür çalışıyorum. Ne eder? | |
| | | | Fıkralar.... | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|